1423 ayrı hesaplama!

RAKAM, insanı yerinden hoplatıyor. Belki büyük olmayan bir rakam, ama akıl almaz bir karmaşanın ifadesi.İki nedenle çok önemli. Bir, kapsadığı kitle açısından. Sözleşmeliler dahil, yaklaşık ikibuçuk milyon insanı kapsıyor. İki, bu rakamı dile getiren kişi, şu anda en yetkili koltuklardan birinde oturuyor. Bana aktarıldığı kadarıyla, verilen bilginin gerçek dışı olmasına gerek yok. Yani, 1423'te hiç tereddüt yok!..Geçen hafta doktorların eylemi nedeniyle yazdığım yazıda, astsubay aylığı ile doktor aylığını karşılaştıran bir cümleye yer vermiştim. Tek bir cümleyle ilgili olarak, Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Ali Şencan birbuçuk sayfalık bir açıklama gönderiyor.AÇLIK SINIRIBununla birlikte, Şencan'ın açıklamasında çok çarpıcı bir bilgi yer alıyor. Önce astsubayların durumu:''25 Eylül 2003 günü astsubayların sorunları ve ücret adaletsizliği nedeniyle gösteri yapılmıştır. (...) Biz yaptığımız görev bakımından, belki de hepsinden fazla daha zor şartlarda yaşıyoruz. Bugün itibariyle, emekli astsubaylar açlık sınırı altında maaş almaktadır.''Kendi durumlarını uzun uzun anlattıktan sonra, Şencan'ın aktardığı dikkat çekici bilgi:''12 Kasım günü Başbakanlık Müsteşarı Sayın Prof. Dr. Ömer Dinçer'i ziyaret ettiğimizde, kendisinin ifadesiyle, memurlar arasında 1423 ayrı hesaplamayla maaş alındığının tesbit edildiğini, sistemdeki bu çarpıklıktan herkesin rahatsız olduğunu bildirmiştir. Yaptığımız görev bakımından, biz belki de hepsinden daha zor şartlarda yaşıyoruz.''Şencan hem kendi durumlarını belirtiyor, hem de çok önemli bir noktayı aktarıyor: Memurlar tam 1423 ayrı hesaplamayla maaş alıyormuş!.. Meslek, yaptığı iş, kıdem ne olursa olsun, böyle bir sistemin memurlar arasında, adaletsizlik yaratması kaçınılmaz. Bu ortamda, bir meslek gurubundaki maaş tartışması, doğal olarak her meslek gurubunu harekete geçiriyor.HEP REFORMAstsubayları dinleyin, onlar haklı. Öğretmenleri, yargıçları, polisleri, askerleri, mühendisleri, akla hangi meslek gelirse, dinleyin, onlar haklı.Son elli yılda, tek bir hükümet yok ki, personel ve ücret reformu için kolları sıvamamış olsun!.. Her reform, kendinden önceki uygulamaları allak bullak ediyor, sistem biraz daha karmaşık hale geliyor. Sonuç, 1423 ayrı hesaplama!.. Hem çalışanlar, hem emekliler için müthiş bir adaletsizlik!..Hangi meslek gurubu eyleme kalksa, haksız mı?..Bekçiler, hisse haberi nerede?DEĞİŞİK gazete ve köşelerde medyayı eleştirmek son yıllarda yerleşen bir alışkanlık.Hiç de fena değil. Ne de olsa, barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar diyor atalarımız. Yani, gerçeğe farklı düşüncelerin tartışılmasıyla ulaşılır, anlamında.Bu arada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. İğne ve çuvaldız meselesi!.. Eskiden Erbakan'ı, şimdi AKP'yi destekleyen, yayınlandığından beri dinci eğilimi ağır basan Yeni Şafak gazetesinde haftanın beş günü Medya Kronik sayfası yayınlanıyor. Beş gün, medya üzerine ahkam!.. Yazı ya da haber nasıl kötü, nasıl yönlendirilmiş, nasıl halkı aldatmaya yönelik, türünde, zaman zaman haklı bile olsa, özünde taraflı ve ''hah, işte yine yakaladım'' mantığında medya üzerine eleştiriler.Geçen hafta, Başbakan Erdoğan'ın bir gıda gurubunda hissedar olduğuna ilişkin, siyasal ve ekonomik değeri çok yüksek haber yayınlanıyor. Bir ajans haberi, ANKA'nın. Yani, haber atlamak söz konusu değil!..Bu haber Sabah'ta yok!.. Kim bilir neden?.. Başka bazı dinci gazeteler gibi, Yeni Şafak'ta da yok!.. Sık sık medya etiği üzerine ahkam kesen medya bekçileri, bakalım bu kronik hastalık için hangi tedaviyi öneriyor?.. Böyle önemli bir haberin gazetelerinde yer almayışını nasıl açıklıyor?..Her haber ya da yazıyı cımbızla çeken medya bekçilerini arıyorum!.. Yoksa, iktidar ilişkileri medya bekçilerinin düdüklerine el mi koydu?..