12 Eylül raporları çok kişiyi yaktı Paşam

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le, Hürriyet Ankara Temsilcisi Sedat Ergin arasında geçen kalem savaşını herhalde izlediniz.

Sedat Ergin'in Kutlu Savaş'ın raporunda yer alan MİT belgesine dayanarak, ‘‘Abdullah Çatlı'yı Evren kullandı’’ iddiasını köşesine aktarması bu tartışmayı başlattı.

Kenan Evren, Ergin'e yazılı yanıtında Kutlu Savaş raporunun Aliyev ve Topal arasında ilişki kuran bölümünün yanlış çıktığını hatırlattı, kendisine haksızlık yapılmasından yakındı.

Çok daha eksik bilgi içeren sözde resmi raporlarla binlerce yaşamı söndüren askeri rejim komutanının bu tür şikâyette bulunması herhalde ilahi adaletin tecellisidir. Başka ne diyebiliriz ki...

***

Gelelim Evren'in beğenmediği MİT raporuna... Kutlu Savaş'ın raporunda kamuoyuna açıklanmayan bölümler arasında yer alan bu belgede iddiaya göre şu bilgi aktarılıyor: MİT Abdullah Çatlı ve arkadaşları ile ilk kez 23 Ekim 1982 tarihinde temasa geçti. 24 Ekim 1984 tarihinde Çatlı'nın Paris'te uyuşturucu ile yakalanması üzerine ilişki koparıldı.

Daha ileri gitmeden ‘‘uyuşturucu’’ gerekçesi üzerinde durmakta yarar var. Çünkü Abdullah Çatlı ve Mehmet Şener 22 Şubat 1982 tarihinde İsviçre'nin Zürih kentinde sahte pasaportla yakalandılar. Türkiye iadelerini istedi ama her ne hikmetse serbest bırakıldılar.

Daha sonra İsviçre Kanton Savcılığı Çatlı'nın uyuşturucu kaçakçılığı yapan çete üyesi olduğuna ilişkin dosya hazırladı. Bu dosyada ismi geçen sanıklardan Nevzat Bilecen 22 Ağustos 1984 tarihli ifadesinde MİT ajanı olduğunu ileri sürdü. Görevinin Çatlı ve çetesini izlemek olduğunu anlattı.

Kısacası MİT'in Çatlı'nın uyuşturucu işine bulaştığını Fransa'da yakalanmasından önce duymuş olması gerekiyor.

***

MİT belgesinde yer aldığı iddia edilen diğer bilgilere göre Ermeni terörüne karşı misilleme amacıyla iki ayrı ekip kuruldu. Fransa, Belçika ve Lübnan gibi ülkelerde eylemler yapıldı. Raporda Çatlı ve ekibiyle ilgili olarak beş eylemin listesi verildiği ileri sürülüyor...

Alfortsville'deki Ermeni Soykırım Anıtı'na bomba atılması, Ara Toranyan'ı iki kez öldürme girişimi, Papazyan'a suikast denemesi...

Başarısız da olsa MİT arşivinde Çatlı'nın hanesine yazılan bu eylemlerin hedef noktasında yer alan Ara Toranyan'ın bu bilgiye itirazı var.

Anadolu Ajansı Paris Temsilcisi Rahmi Gündüz 1997 mart ayında Toranyan'ın ‘‘La Lettre de l'Ugab’’ isimli haftalık Ermeni Dergisi'nde çıkan demecini haber olarak geçti. Nedense pek iltifat görmeyen bu haberde Toranyan, Asala'nın bitiş öyküsünü çok farklı anlattı.

Toranyan, Asala'nın eski lideri Agop Agopyan'ın mafya tipi operasyonlara yönelmesinin ve militanları paralı asker gibi kullanmasının kaçınılmaz sonu getirdiğini ileri sürdü.

Kendisine karşı düzenlenen suikast girişimleri hakkında ise, ‘‘Aktarılan ayrıntılar tamamen yanlış. Mesela bana 1984 yılında hiçbir saldırı düzenlenmedi’’ dedi. 1983 yılındaki saldırılar için Toranyan iki merkezden kuşkulanıyor: ‘‘Türk gizli servisleri veya Asala...’’

Evet, yeminli Türk düşmanı terörist Toranyan'ın sözlerine inanmamakta herkes özgürdür. Ama bu demeç bile geveze kahramanların ‘‘bitirmekle’’ övündükleri Asala'da ciddi bir iç savaş yaşandığını ortaya koyuyor.













Yazarın Tüm Yazıları