11 yaşında bir küçük kadın

Benim güzel kızım henüz küçücük bir kadın.

Haberin Devamı

Onu 11 yıl önce bugün, 19 Mayıs 2000’in son dakikalarında kucağıma aldım.

Saat 23:35' de. İzmir' de. 

Bekle bekle kızım gelmeyince, suni sancıyla yaptığım normal doğum sonucunda, kızımı kollarıma alıp hayata onunla birlikte, bir kere daha, sımsıkı sarıldığımda ikimiz de çok küçükmüşüz. 41 hafta 3 gün karnımda taşıdığım küçük cennetime sağlıkla kavuştuğum için, kendimi şanslı saydım. Doktorum Atilla Erler'e hayatımın en minnet dolu bakışını attım. Sancılar içinde ıkınırken; hem güldüm, hem ağladım. 

Kızım 11 yaşına girdi bugün.

O büyüdükçe, korkarım ben küçülüyorum. 

Bir dolu hayalim var güzel kızımla ilgili. Bitmek bilmeyen hayallerim; onun geleceği, özgür geleceği ile ilgili.

Kızım; dürüst, düşünceli, akıllı, çalışkan, sorumluluk sahibi, güzel ve iyi kalpli bir küçük kadın. Kendine ait fikirleri olan, hayallerle gerçeklerin yerini çocuksu bir sihirle bazen şaşıran. Çocuk gibi çocuk olan. Hatta bazen o tatlı-ekşi naifiliğiyle beni korkutan. Bazen de, koskoca insanlardan da büyük bir insan gibi olan. Yaşının çocuğu olup da yaşından büyük olgunlukla bana ne zaman ihtiyacım olsa destek olan. İhtiyacı olduğunu düşündüğü başka insanları kollayan. Paylaşmaktan gocunmayan.

Haberin Devamı

Ürkek gibi dursa da, korkak olmayan,

Arada bir beni çok kızdıran...

Ama kesin eskiye nazaran çok daha güler yüzlü olan...

Kızım...

Genç kızlığına, kadınlığına, geleceğine dair hayallere daldığım, benden ilk çıkan hayat parçam.

Ne kadar koklasam, ne kadar sarılsam biliyorum ki, yuvadan uçup gittiği gün, yine de asla doymuş olamam.

Kızım hayallerimdeki gibi bir insan.

Dışarıya karşı olduğumdan daha atılgan görünsem de, içimde gizlenen utangaç kıza bazen yenilen bir ben var, bir benim bildiğim... Kızımda da benim tam tersim var. Dışarıya çekingen gibi dursa da kükreyebilen bir yüreği var. Fikrini korkusuzca dile getiren, getirmek için çaba gösteren, karamsarlığa düşse de çıkmasını bilen, yılmayı bilmeyen, haksızlıklara boyun eğmeyen, inandığı değerleri korumak için daha şimdiden bizimle çatır çatır tartışabilen, konuşma hakkını kullanmayı bilen özgür bir ruhu var!

Düşünceleri var.

Haberin Devamı

İnanılmaz yaratıcı fikirleri var...

Müziği var. Adını duyduğunda hala gözleri dolan delice hayran olduğu Michael Jackson’u var.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda doğduğu için mi, yoksa tesadüfi mi bilemediğim, ama kesin deli gibi gurur duyduğumuz inanılmaz bir spor aşkı ve kabiliyeti var.

Benim onun hakkındaki hayallerimi bırakın, kızımın kendiyle ilgili hayalleri var!

Bazen ergenliğe girme sancıları içinde beni deli etmişliği de var ama, kim bu yaşlarda gıcık olmadı ki o olmasın...

Utanmasın diye uğraştığım,

Gurur duysun diye her gün tekrarladığım bir kimliği ve benliği ile birlikte, mucizelere kadir bir bedeni olduğuna dair bilinci var.

Aklına yatmayan kuralları sorgulamak ve sorularını da nezaketle dile getirebilmek gibi bir de medeni kabiliyeti var. Bazen hatta gereğinden fazla ince ve saf... Korkutuyor o hali beni bir şekilde. Kolay mı kırılacak ileride?

Haberin Devamı

Biliyor musunuz bu ülkede yetişen böyle bir sürü güzel çocuk ve genç var.

Ekip biçmeye çalıştığımız değerleri yaşatmak için uğraşan bir dolu anne-baba var.

Ne ben tekim, ne de siz yalnız. Ne benim kızım tek, ne de istisna...

Bu ülkede özgür, çalışkan, ne istediğini bilen, susmayan, uğraşan emek veren insanlar var.

Susanlar adına konuşacak, kendini savunamayanlara kendini savunmayı öğretmek için hazır olan insanlar da var. Onca facia içinde, özgür çağdaş kadınlar yetiştirmek için uğraşan babalar da var, anneler de...

Bu ülkede bence hala bir dolu güzel çocuk ve genç var... 

Umut var. 

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı benim için iki türlü anlamlı son 11 yıldır...  

Kutlamalara doyamıyorum... 

Haberin Devamı

İçimde hem gurur, hem de karmakarışık duygular var. 

İyi ki doğdun güzel kızım! 

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun hepimize.

Yonca
“11 yaşında sporcu kızının sporcu annesi”

Yazarın Tüm Yazıları