Ulu Önder Atatürk Çin'de de anıldı

Güncelleme Tarihi:

Ulu Önder Atatürk Çinde de anıldı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2006 11:40

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Çin'in tarihi Şian şehrinde bulunan Kuzeybatı Üniversitesi Kamu Yönetimi Fakültesi'nde araştırma merkezi açılışıyla anıldı.

Fakülteye bağlı ve esas olarak Türkiye ve çevresindeki ülkeler ile ilgili çalışmalar yapacak olan Uluslararası Kamu Yönetimi Araştırmaları Merkezi, Atatürk'ün doğumunun 125. yıl dönümünü çerçevesinde, Atatürk'ün ölümünün 68. yıl dönümünde açıldı.Açılış törenine Türkiye'nin Pekin Büyükelçiliği Müsteşarı Nesrin Bayazıt, Çin-Türk Kültürel, Siyasi, Ekonomik İlişkiler Geliştirme ve Dostluk Derneği Başkanı ve eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden (ASAM) emekli Tuğgeneral Rıza Küçükoğlu, ODTÜ'den tarihçi Doç. Dr. Ömer Turan ve Garanti Bankası Şanghay temsilcisi Noyan Rona ile Çin tarafından da dekan yardımcısı ve profesörler katıldı."TOPKAPI SARAYI'NDAKİ TARİHİ ESERLER ÇALINTI DEĞİL"Törene ve töreni takiben düzenlenen sempozyuma Türkiye'den ve Çin'den katılan konuşmacılar, Atatürk'ün çeşitli yönleri ile Çin-Türk ilişkilerini anlattılar.Üniversite yönetimi, Türk heyetine üzerinde Song Hanedanı dönemine ait bir hikaye bulunan Çin resmi hediye ederken, Türk heyeti de Topkapı Sarayı'nda korunan Çin eserleri ile ilgili Çince basılmış albümü hediye etti.Noyan Rona, salondakilere Çince hitap ederek, bu eserlerin Çin'de bulunmadığını, çok iyi korunduğunu ve daha önemlisi çalıntı olmadıklarını ve Türkiye'ye ticaret ve hediye verme gibi normal yollardan getirildiklerini belirtti. Rona'ya ayrıca fakülte tarafından "Konuk Profesör" unvanı verildi."ÇİN VE ATATÜRK'ÜN DIŞ POLİTİKALARINDA PARALELLİK"Eski Bakan Halil Şıvgın, törenden sonra düzenlenen sempozyumda yaptığı "Atatürk ve Dış Politikayı Yönlendiren Öge: Barış" başlıklı sunuşunda, Atatürk'ün dış politikasının barış ilişkileri temeline dayandığını anlattı.Şıvgın, konuşmasının sonunda, 1984 yılından bu yana çeşitli defalar geldiği Çin'de uygulanan dış politikanın büyük ölçüde Atatürk'ün uyguladığı politikayla paralellik gösterdiğini, Çin'in de hem bölge barışına, hem de dünya barışına katkı sağlamaya çalıştığını kaydetti.Şıvgın, "21.yüzyılda Asya'nın doğusundaki Çin Halk Cumhuriyeti ile Asya'nın batısındaki Türkiye Cumhuriyeti'nin daha yakın işbirliği yapmalarına ihtiyaç olduğunu" söyledi."HİNDİSTAN'DAN ÇİN'E, ENDONEZYA'DAN GÜNEY AMERİKA'YA KADAR ÖRNEK"Doç. Dr. Ömer Turan da İngilizce sunduğu "Atatürk'ün Ulus Devlet ve Milliyetçilik Kavramı" başlıklı tebliğinde, Atatürk'ün büyüklüğü ve öneminin Türkiye Cumhuriyeti'ni kurması ile sınırlı olmadığını, Atatürk'ün Türk halkını özgürlüğe kavuşturduğunu belirtti.Turan, Hindistan'dan Çin'e, Endonezya'dan Güney Amerika ülkelerine kadar birçok ülkenin Atatürk'ün modernleşme hareketinden etkilendiğini hatırlattı.Rıza Küçükoğlu da "Geçiş Toplumlarında Kriz Yönetimine Türk Yaklaşımı" başlıklı sunuşunda, Türkiye ve diğer ülkelerin 2000 yılından sonra değişen risk faktörlerinin etkisi altında kaldığına işaret etti. Küçükoğlu, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehditleri dış düşmanlar, terörizm, doğal felaketler, göç olayları ve nüfus hareketleri olarak sıraladı.ÇİN GAZETESİNİN YORUMUNoyan Rona ise konuşmasında Atatürk'ün ölümünden iki gün sonra yani 12 Kasım 1938'de Şanghay'da yayımlanan Şenbao gazetesinin "Kemal'i Anarken" başlıklı başyazısını aktardı.Söz konusu başyazıda şunlar yer alıyor:"Türkiye'nin kurucusu Kemal'in yaşamı boyunca elde ettiği ve bütün dünya tarafından bilinen başarılarını burada tekrar etmeye gerek yoktur. Burada anlatmak istediğimiz konu, O'nun, Birinci Dünya Savaşı sonrasında gerçekleştirdiği direniş savaşının ardından yeni bir devlet kurmasıdır. Bu noktada, bizi yüreklendiren ve ders çıkartmamız gereken birçok husus bulunmaktadır. O'nun verdiği savaşın başarı ile sonuçlanması, bizim Japon Savaşı'nda mutlaka galip gelmemize dair güvenimizi artırmaktadır.Kemal'in, Yunanistan'ı savaşta yenmesinin son derece zor bir süreç olduğunu ve aynı zamanda biz Çinlileri de cesaretlendiren ve güvenini artıran bir başarı olduğunu biliyoruz. 1922 yılı Eylül ayına gelindiğinde Yunanistan'ın, Türkiye'deki tek askeri varlığı olan İzmir de Türk ordusunca geri alınmıştır. Bu nedenle bizim (Çinlilerin) Japonlara karşı direnişimizin kararlılıkla değişmeden sürdürülmesine inancımız artmaktadır. Geçici olarak bir şehrin veya bölgenin düşmanın eline geçmesi hiç önemli değildir. Bizim (Çinlilerin) direnişimiz tıpkı Türkiye gibi olacak ve düşmanı kovacağız."Çin'de Türkiye ve çevresi ile ilgili siyasi araştırmalarıyla tanınan fakültenin konferans salonunda yapılan sempozyuma öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Sempozyum sırasında Atatürk ile ilgili belgesel de gösterildi.
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!