100 Yılın Örgütü: İttihatçılar

Güncelleme Tarihi:

100 Yılın Örgütü: İttihatçılar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2013 15:09

Gazeteci-yazar Kerem Çalışkan’ın Caretta yayınlarından çıkan “100 yıllık yüzleşme-Anlaşılır Tarih Dizisi” 3. kitapla devam ediyor.

Haberin Devamı

İlk kitabının adı “100 Yılın Rövanşı” idi, ikincisi “100 Yılın Darbesi”. Şimdi “100 Yılın Örgütü” adlı son kitabıyla, izlediği siyaset, uyguladığı strateji ve taktikleri ile bugünün siyasetinde etkilerini sürdüren, 1. Dünya Savaşı’na sürüklediği bir imparatorluğun çöküşünü hızlandıran, geçen yüzyılın en çok tartışılan örgütü “İttihatçılar”ı mercek altına alıyor. Çalışkan, gayri resmi tarih dersi niteliğindeki çalışmalarında kullandığı yazı dili yine anlaşılır, kışkırtıcı, merak uyandırıcı, dolayısıyla da akılda kalıcı. Yazarın bir diğer özgün yanı, 100 yıl öncesinden bugünkü siyasete miras kalan alışkanlıkları, çarpıcı analizlerle gözler önüne serip uyarılarda bulunması.

CHP’NİN KURULUŞUNUN DA YÜZÜNCÜ YILI

Haberin Devamı


“100 Yılın Rövanşı”nın büyük bir iddiası, bir tezi vardı. Çalışkan, yaklaşık 600 bin Türk ve Müslümanın katledilip, milyonlarcasının Küçük Asya’ya, Anadolu’ya sürülmesiyle sonuçlanan, Osmanlı’nın en ağır yenilgilerinden Balkan savaşlarının rövanşının 2 yıl sonra İttihat ve Terakki hükümeti tarafından Ermeni tehciri ile alındığı tezi üzerinde duruyordu ilk kitabında. Dizinin ikinci kitabı “100 Yılın Darbesi-İttihatçıların 23 Ocak 1913 Babıali Baskını” adlı kitabında ise “İttihatçılar Osmanlı’ya Anayasa ve Meclis’i nasıl silah zoruyla getirdi? ve “Darbeci Binbaşı Enver nasıl zorla yükseldi ve askeri diktatör oldu?” gibi sorularına resmi tarih ötesinde bir arayış ve çarpıcı analizlerle yanıt arayan Çalışkan, ordunun darbecilik geleneğinin bugüne izdüşümünü inceliyor, uyarılarda bulunuyordu. Kitap, CHP’nin kuruluşunun 100. Yılına da vurgu yapıyor; “9 Eylül 1923’te ise Mustafa Kemal ‘Halk Fırkası’nı kurar. Bu daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi adını alacak partinin ilk çekirdeğidir.’. “Tarihini öğren, gerçekle yüzleş” şiarından hareket eden Çalışkan, “100 Yılın Örgütü” adlı kitabında da şu merak uyandırıcı soruların yanıtını arıyor:


SELANİK BİRAHANELERİNDE KURULAN ÖRGÜT
*Selanik birahanelerinde kurulan “gizli örgüt”, koskoca Osmanlı Devleti’nde yönetimi nasıl ele geçirdi?
*İttihat ve Terakki’ye girenler Kur’an ve tabanca üzerine el basarak ne uğruna yemin ediyordu?
*İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) niçin subaylar arasında örgütlenmeye öncelik verdi? Asıl hedefleri neydi?
*Manastır’da örgütlenmeyi yürüten Kazım (Karabekir), ilk Türk çetelerini nasıl kurdu? Alemdar Ordusu Planı kimindi?
*İTC’liler “Asker Siyasete Karışmasın” diyen Mustafa Kemal’e neden çok kızdılar? İTC kongresinde Mustafa Kemal neyi savundu?
*Babıali Baskını Enver Paşa’yı neden zirveye taşıdı. Enver-Talat paşalar, Almanlarla askeri anlaşmayı kimlerden gizlediler?
*İTC’nin savaş yıllarında Türk zengini yaratmak için uyguladığı “vagon tahsisi” neydi? Bu sayede kimler nasıl zengin oldu?
*Alman cihadı neydi? Almanya, İslamcılığı kime karşı kullandı? Teşkilatı Mahsusa’da çalışan Mehmet Akif, İttihad-ı İslam için neler yaptı?
*İTC’li Enver, Çanakkale’de Mustafa Kemal’in başarılarını nasıl sansürledi? Mustafa Kemal’in istifasını kim, nasıl engelledi?
*Cumhuriyetin ilanından sonra İttihatçılar, Mustafa Kemal’e karşı nasıl örgütlendiler? Paşalar hangi partiyi kurdu?

Haberin Devamı


ERMENİSTAN’A KARŞILIK KIBRIS İNGİLİZLERE VERİLDİ!

100 Yılın Örgütü: İttihatçılar

Çalışkan’ın, İTC’nin kuruluşundan, 9 kurucusunun sıra dışı karakterlerine, aralarındaki ölümcül ve gizli rekabetten, adım adım savaşa sürükledikleri 600 yıllık imparatorluğu çökerten kritik karar ve dönülen virajlara, Mustafa Kemal’in yüzyılın lideri olarak yükselişi ve Cumhuriyetin kuruluşuna uzanan az bilinen pek çok detay ve analizinden bazı satır başları şöyle:
*Berlin Antlaşması ile Osmanlı ciddi toprak kayıplarına uğradı. Ancak Kıbrıs’ın İngiltere’ye verilmesiyle Anadolu’da Rusların himayesinde bir Ermenistan kurulması engellendi.


SARAYA TESLİM OLAN GAZETECİ: MİZANCI MURAT VAKASI
*İstanbul Üniversitesi’nde tarih dersi veren ve sevilen hoca Murat Bey (1857-1917), padişaha yönelik reform dilekçeleri kabul edilmeyince 1896’da Paris’e kaçar. Bu olay üniversite gençliği arasında büyük heyecan yaratır. Murat Bey Paris’te aksi ve bireysel tutumuyla pek sevilmeyen Ahmet Rıza’nın yerine İTC Başkanı seçilir. Bu arada Cenevre’ye geçerek Mizan adlı gazetesini çıkarır. Adı bu nedenle Mizancı Murat olarak bilinir. Ancak Murat Bey 1 yıl sonra 1897’de Abdülhamit’in yolladığı Baş hafiye Ahmet Celalettin Paşa’nın vaatlerine kanarak İTC’den istifa eder, İstanbul’a döner. Başka bir deyişle satılır ve teslim olur. Şurayı Devlet Maliye Dairesi üyeliğine getirilir. 150 altın gibi, iyi bir maaşa bağlanır. Mizancı Murat, İTC’nin mührünü de saraya teslim eder.

Haberin Devamı


TALAT KADEHİNİ YUDUMLAR VE…
*İTC’nin kurucularından Mithat Şükrü Bleda 1906 yılı Eylül ayında örgütün kuruluşunu anlatıyor: “Genellikle toplantı yerimiz iskele karşısındaki Yonyo Birahanesi idi. Talat hepimizden daha cesur, daha atak, dünyaya metelik vermeyen bir karaktere sahipti. Önünde, ardında dolaşan hafiyelere rağmen davranışlarından sapmıyor, hatta arada bir onlarla dalaşmaktan geri kalmıyordu. Her toplantıda baş başa verip memleketin gidişinden bahsediyorduk. Bir akşam yine Yonyo’da içerken Talat kadehini yudumladıktan sonra derin bir nefes aldı ve şöyle dedi: ‘Arkadaşlar bu böyle yürümez. Kimimiz burada, kimimiz orada dağınık bir haldeyiz. Oysa aynı maksadı güdüyoruz, aynı davaya hizmet ediyoruz. Fakat bir türlü bir araya gelemiyoruz. En iyisi bir toplantı tertipleyip, aramızda bir cemiyet kurmaktır…”

Haberin Devamı


KAZANDIKLARIYLA İKİ GEMİ ALAN GAZETE SAHİBİ
*İstanbul’da Musevi kökenli Mihran Efendi’nin çıkardığı bir Sabah gazetesi vardır. Harekat Ordusu İstanbul kapısına dayandığı zaman Mahmut Şevket Paşa, İstanbul halkı için bir bildiri yayınlayıp bütün gazetelere yollar. İstanbul’da henüz isyancılar duruma hakimdir. Gazete temsilcileri toplantı yaparak bildiriyi basmama kararı alır. Ancak Sabah’ın sahibi Mihran Efendi farklı bir yöntem düşünür. Harekat Ordusu’nun bulunduğu Yeşilköy bölgesine ve yakın semtlere gazeteyi bu bildiriyi basarak yollar. Ertesi gün Mahmut Şevket Paşa tüm gazeteleri önüne getirince, yalnızca Sabah’ın kendi bildirisine yer verdiğini görür, diğerlerine çok kızar. Mahmut Şevket Paşa İstanbul’a girip 31 Mart isyanı bastırılınca ilk işi Sabah hariç tüm gazetelerin yayınına son verir. İstanbul’da tek başına yayın iznine kavuşan Sabah 60-70 bin satmaya başlar. Bu dönemde çok para kazanan Mihran Efendi İngiltere’ye iki gemi ısmarlar, birinin adını Mahmut Şevket Paşa koyar.

Haberin Devamı


İTC’NİN SİYASİ MÜSTEŞARINI AKP 100 YIL SONRA GETİRDİ
*1909 yazında İTC kendi üyeleri genç ve deneyimsiz olduğu için bakanlıklara siyasi müsteşar atamak ister. Genç milletvekillerini bakanlıklara müsteşar olarak atayıp hem deneyim kazandıracak, hem denetim yapacaktır. Mecliste çok tepki çeken öneri geri çekilir. İlginç olan, bakanlıklara siyasi müsteşar atanmasını AKP’nin İTC’den neredeyse tam 100 yıl sonra 2011 Haziran ayında bir KHK ile gerçekleştirmiş olmasıdır.


VAGON TAHSİSİ YA DA 24 SAATTE ZENGİN YARATMAK
*İTC’nin “Türk zengini yaratalım” felsefesi. Orduda lyevazım işlerinin başında İsmail Hakkı Paşa vardır. Hakkında çeşitli yolsuzluk iddiaları gündeme gelmiştir. Her türlü mala fiilen el koymuş olan İsmail Hakkı, istediği kişilere tümüyle asker kontrolünde olan tren seferlerinde vagon tahsis eder. Vagon tahsisi sağlayan, bunu istediği tüccara birkaç misli fiyata satarak havadan para kazanır. İTC’lilerin Vagon tahsisi ile 24 saatte zengin yaratmasına yol açan bu pratik ve etkili sistem, ilginç bir biçimde Türkiye politik tarihi boyunca çeşitli iktidarlarca benzer yöntemlerle (belediye ve kamu ihaleleri) kullanılmıştır. İTC’den bugünün Türkiye’sine kalan son mirasın, otoriterlik eğilimi olduğunu vurgulayan Çalışkan kitabını, “Tarihimizden ve İTC’den alabileceğimiz en büyük ders, belki de geçmişten gelen ‘şiddete dayalı otoriter yönetim’ anlayışından kurtulmak olabilir. Tarihten alacağımız her ders, yarınlarımızı şekillendirir. Tarih artık yarındır.” sözleriyle bitiriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!