100 Milyar dolarlık teklif

Ertuğrul ÖZKÖK

Refahyol Hükümeti'nin Devlet Bakanlarından Gürcan Dağdaş, Fransa'ya yaptığı bir ziyaret sırasında, önüne bir dosya konmuş.

Bu dosya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuran Türkler'le ilgili.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuran Türkler'in sayısı 4 bin.

Yani, mahkeme, Türkler'e ait 4 bin dosyaya bakıyor.

Bu 4 bin dosya neyle ilgili?

2500 DOSYA

Herhalde benim gibi sizin de aklınıza işkence, siyasi suç vs. geliyor.

Hayır, hiç alakası yok.

Dört bin dosyanın 2500'ü devletin el koyup, parasını ödemediği arazilerle ilgili.

Yani vatandaş, siyasetle yakından uzaktan ilgisi olmayan bir hak meselesini, Türkiye hukuku içinde halledemediği için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmiş.

Bu sorun fevkalade önemli. Çünkü Türkiye, daha altyapısını tam olarak bitirememiş bir ülke.

Otoyollar, barajlar, havaalanları yapılmaya devam ediyor.

Bunun anlamı da şu:

Demek ki, daha pek çok vatandaşın arazisinin istimlak edilmesi gerekecek.

Türk hukuku ve devlet yönetimi bunu çözemeyeceği için, bu dosyalar da İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidecek.

İşte bu yüzden yeni hükümetin göreve gelir gelmez aldığı ilk kararlardan birisi, devletten bu tür alacağı bulunan vatandaşların paralarını ödemek oldu.

ÖTEKİ YÜZÜ

Ama işin bir de öteki yanı var.

Devlet vatandaşın malının üzerine konup, parasını ödemiyor, ama çok sayıda vatandaş da devletin malı üzerine oturup onun parasını ödemiyor.

Gürcan Dağdaş, geçtiğimiz günlerde Devlet Bakanı Güneş Taner'e bir dosya sundu.

Dağdaş'ın birlikte çalıştığı bir uzman grubunun hazırladığı bu rapor, İstanbul'daki kaçak yapılarla ilgili.

Onların yaptığı çalışmaya göre, İstanbul'daki kaçak inşaat miktarı 3 milyon.

Demek ki, İstanbul'daki tüm binaların neredeyse yarıya yakını kaçak.

Dağdaş soruyor:

‘‘Bunları yıkabilecek misiniz?’’

Cevabını yine kendisi veriyor:

‘‘Varsa bunu yapabilecek bir babayiğit, çıksın ortaya.’’

Arkasından da bir çözüm önerisi:

‘‘Kaçak inşaatların yüzde 80'i Hazine, Orman ve Vakıflar'a ait. Demek ki, kamu arazisi üzerinde. Yıkamıyorsanız, tek çözüm yolu bunları meşrulaştırmaktır.’’

İNANILMAZ RAKAM

Taner'e sundukları raporda müthiş çarpıcı bir rakam var.

Devlet, bu arazileri meşrulaştırma karşılığında 100 milyar dolarlık bir gelir elde edebilirmiş.

Evet, yanlış duymadınız.

Tam 100 milyar dolar.

Bu dosya Güneş Taner'in önünde duruyor.

Taner, Hong Kong gezisi sırasında bunları, para alınarak meşrulaştırabileceklerine dair bir işaret vermişti.

Ancak hükümetin öteki üyeleri, böyle bir kararlarının bulunmadığını söylemişlerdi.

Çünkü, bunu yapmak, yeni gecekondu yapımını teşvik edebilirdi.

Bunu önlemenin de yolu var. Bundan böyle gecekondu yapımına ağır hapis cezaları getirilebilir. Mevcut gecekonduların üzerine kat çıkılması da aynı cezai maddelerle cezalandırılabilir.

AĞIR CEZALAR

100 milyar dolar çok büyük bir gelir.

Buradan elde edilecek para, İstanbul'un düzeltilmesinde kullanılabilir.

Üzerinde durmaya değer bir öneri değil mi?

100 milyar dolarlık harcama yapılan bir İstanbul'u düşünebiliyor musunuz?

Bu para sadece altyapı değil, aynı zamanda şehrin estetik görünümünü de kurtarabilir.