10 yılda Dubai yaratıldı biz viyadükleri bitiremedik

İZMİR’in birinci önceliği “liman olmalı” diye boşuna yazmıyorum.

Haberin Devamı

Neden mi?
İzmir Valisi Cahit Kıraç, çok doğru bir konuya geçen gün temas etti.
Ve dedi ki:
“Alsancak Limanı’nın girişinde 10 yıldan fazla süredir görüntü kirliliği abidesi olarak duran viyadüklerin bir an önce çözüme ulaştırılarak İzmir’e yakışır hale getirilmesi, şehir trafiğine eklenmesi gerekiyor. Bu çok önemli bir konu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın son İzmir’e gelişinde bu konu yine gündeme geldi. Bakan Bey buna özel bir önem veriyor...”
Bakan Yıldırım’ın bu özenine teşekkür ederiz ama...
Biz yıllardır bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyoruz.
Viyadükler gerçekten de “bir utanç abidesi”dir.
Türkiye’nin en güzel kentlerinden biri olan İzmir’de adeta bir çürük diş gibi durmaktadır.
Hadi diyelim...
Limanla ilgili özelleştirme süreci viyadüklerle ilgili çözüm yolunu uzattı.
Ama, ya öncesinde bir şeyler yapılamaz mıydı?
İşte bu konuda ben İzmir’in ihmal edildiğini düşünüyorum.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş da, geçenlerde bir çağrıda bulunmuştu.
İzmir Limanı’nı devralması beklenen Çelebi Holding Başkan Vekili Canan Çelebioğlu Tokgöz’le görüşen Demirtaş, ikinci bir 45 günlük süre uzatımı talebinde olunmaması ricasında bulunmuştu.
Ama Çelebi, o süreci tamamlamak istedi. Bu konuda kimse de Çelebi’yi suçlayamaz.
Peki ne oluyor?
Bekliyoruz...
İhale süreci, dava süreci, devralma süreci...
Sonrasında da yeniden başa dönme süreci...
İzmir’in kaderi...
Vali Kıraç’a katılıyorum.
Viyadüklerin en azından liman bölgesindeki trafiğin rahatlaması için eklemelerin yapılması gerekiyor.
Peki viyadükler limana bağlanırsa her şey bitmiş mi olacak?
Yani...
Projede hatası olanın, ihmali olanın yaptıkları yanına kar mı kalacak?
Hiç mi hesap sorulmayacak?
10 yılda Dubai yaratıldı, Barselona kendini yeniledi, Zaragoza başka bir kimlik kazandı, Selanik Balkanların başkenti olmaya soyundu.
Biz üç tane viyadük ayağını limana bağlayamadık.
Ne diyebilirim...

Haberin Devamı

Samsun maçında izlediğim Buca bu yarışı bırakmaz

BUCASPOR’u gönülden kutluyorum.
Samsun maçının 90 dakikasını büyük bir keyifle izledim.
Futbolculara güven gelmiş, elbette hırs da...
Hedefe kilitlenmek işte böyle bir şey...
“Başaracağız” diyebilmek için önce inanmak lazım.
Bence Buca camiası inanmış ve Süper Lig’i kafaya koymuş.
Ortada bir başarı varsa sahiplenen çok olur.
Ama herkes bilmeli ki, hayatta hiçbir başarı kişisel gayretlerle olmuyor.
Hele konu sporsa...
O yüzden kulüp başkanından teknik direktörüne, futbolcusundan idari personeline kadar herkesin bu başarıda payı vardır.
Elbette, taraftarı da unutmamak gerekir.
Geriye kaldı sekiz maç...
Sekiz final maçı...
Hepsi birbirinden önemli ve kritik 90 dakika...
Ama benim Samsun maçında izlediğim takım, bu yarışı artık bırakmayacaktır.
Bırakmamalıdır...
Unutmayalım...
Altay ve Karşıyaka da, bu yarışta vardır. Alınan bir mağlubiyet moralleri bozmamalıdır.
Her iki camia da eksikleri ve hataları konuşmayı sezon sonunda yapmalıdır.

Haberin Devamı

Teşekkürler Ali İpek Türkiye’ye örnek oldunuz

SON dönemde artan şiddet haberleri toplumun gergin, mutsuz olduğunu açıkça gösteriyor. Hepimizi dehşete düşüren öyle haberlerle güne başlıyoruz ki... Bu fotoğraf futbol sahalarında da görülüyor. Diyarbakır-Bursa maçında yaşananlara kim onay verebilir. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçında olanlar...
Denizlispor bu yıl çok sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Bir yandan kentin ekonomisinde ciddi dalgalanmalar yaşanıyor, çok köklü firmalar tek tek kapanırken... Bir yandan da Süper Lig’te görmeye alışık olduğumuz Denizlispor düşmemeye oynuyor.
Beşiktaş maçı da bu kritik sınavlardan biriydi. Sonuçta tecrübe kazandı ve Beşiktaş sahadan galip ayrıldı.
Peki, Denizlispor’un Başkanı Ali İpek ne yaptı?
Sahaya indi, aldı futbolcularını taraftarı birlikte selamdı.
Hem futbolcuların motivasyonunu sağladı, hem de taraftarın takıma olan desteğini sağladı.
Ali İpek’e teşekkürler...
Türkiye’nin şiddet haritası bu kadar genişleyip, sahada görmek istemediğimiz olaylar yaşanırken örnek olan bir davranışta bulundu.
Teşekkürler Ali İpek...


 

Yazarın Tüm Yazıları