10 yıl önce 10 yıl sonra

İflas eden tüccarın eski defterleri karıştırması gibi dönüp 10 yıl önceye ve bugüne bakmak faydasız elbette.
Fakat 10 yıl önce iki Avrupa Kupası’nın yanı sıra, ülke sınırları içinde de katıldığı her organizsayonu birinci sırada bitiren bir takım vardı, bugün “Bitse de gitsek maçı” oynayan bir takım.
10 yıl önce takıma giremeyen futbolcu üzülüyordu, bugün idmandan çıkan futbolcu haber vermeden memleketine gidiyor.
10 yıl önce Galatasaray neredeyse heyecan oradaydı. Bugün heyecan Bursa’da, Kadıköy’de, hatta Malaga’da, Barcelona’da.
Bu hislerle seyrettim Gençlerbirliği-Galatasaray maçını.
Dün sahaya çıkan genç Galatasaraylı futbolcular için olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapmak bile gelmiyor içimden.
Ne yapsın çocuklar?
Sezon başında kağıt üzerinde harika duran kadronun yerinde yeller esiyor.
Biletini alan, bahanesini bulan, kılıfına uyduran kaçmış gitmiş.
Geride kalanlar üçüncü olmayı sağlayacak skoru elde edecek konsantrasyonu bile sağlayamıyor.
Bursaspor’un iddiasına yancı yazılarak elde edebiliyor ancak bu pozisyonu.
Bir Galatasaraylı ağabeyim “Hayatımda ilk kez Galatasaray’ın maçı varken başka maç seyrediyorum, ne hazin!” diye mesaj yolladı maç sırasında, verecek cevap bulamadım.
Kayıp ve ayıp bir sezon oldu Galatasaray adına.
Şimdi yapılması gereken “Biz nerede yanlış yaptık?” sorusuna cevap aramak.
Umarım akıl eden çıkar!
NOT: Şampiyon Bursaspor’u içtenlikle tebrik ederim. Bileklerinin hakkıyla şampiyon oldu Timsahlar. Bravo!