1 tane dolar, 1,5 milyon tane TL

Sonunda hepimizi rahmetli anneanneme döndürdüler.

Haberin Devamı

Klasiktir bilirsiniz, anneanneler, dedeler para konularında ipin ucunu kaçırırlar ve 100 bin liraya 100 lira derler, 50 bin liraya 50 kuruş derler biz de gülerdik.

Anam ne komik! Nesi komikse bunun...

Buyurun biz de aynen o vaziyete düşmüş bulunuyoruz.


Geçen gün yemekte fark ettim.


Paramız veya herhangi bir yatırımımız olmamasına rağmen, dolardan filan bahsediyoruz.


Boş muhabbet anlayacağınız. Fakat dolardan bahsederken şöyle şeyler saçmalıyoruz: “Bin beşyüz olmuş...”


Hepimiz rahmetli anneanneme döndük yani...


Dün gazetelerden birinde ünlülerle anket yapmışlar. Soruyorlar “1,5 milyon liraya eski günlerde neler yapardınız?” diye.


Müjdat Gezen cevaplıyor: “Dolar 1 milyon 500 bin lira mı oldu.? Allah allah! İnanın bütün samimiyetimle söylüyorum, milyonda kaç sıfır vardı, milyarla ne alınabilir, zaman zaman unutuyorum. Sıfırları kavrayamıyorum (Endişelenmeyin Müjdat Bey, bu problem memleket sathına yayılmış vaziyette)... İlk arabamı 1970’de 45 bin liraya almıştım. Milyonla ilk tanışmam 1983’te oldu. Fenerbahçe’den ev almıştım. İlk evimdi... Ev sahibinin eline 3 milyon 500 bin saymıştım. Ne büyük paraydı! Demek şimdi 1 dolar, 1,5 milyon lira. Allah Allah, Allah Allah!”


Müjdat Gezen’in samimi şaşkınlığı, koca bir memleketin şaşkınlığını ve çaresizliğini ortaya koyuyor.


Dolarla hayatı boyunca pek bir işi olmamış geniş kitleler, Türk parasının nasıl bu kadar değersizleştiğine bir anlam veremiyor.


Niye 1 tane doların karşısına 1,5 milyon tane TL koymak gerektiğini çözemiyor.


Ve bu arada şöyle şeylere üzülüyor...


Nick Cave & the Bad Seeds, iki hafta kadar önce 8’inci Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında bir konser vermek için cennet vatanımıza gelmişti.


Adamlar kaç aydır turnedeler ve İstanbul konseri turnenin ilk ayağının son konseri...


Eylül ayında turnenin ABD ayağı başlayacak, o zamana kadar tatil yapacaklar.


Böyle bir rahatlık çökmüş üzerlerine, konser sonrasında bir yere yemeğe gidip biraz dağıtmak istedilar.


Tabii bu adamlar sadece turne bitimlerinde dağıtmıyorlar, bu gündelik hayatlarının neredeyse bir parçası...


Her neyse, mevzuyu dağıtmayalım.


Şanslı gazeteci kadrosundan bu yemeğe ben de katıldım.


Yenildi, içildi, eğlenildi vesaire ve gecenin sonunda hesap geldi.


Nick Cave masada içmeyen tek kişi olarak hesap fişini eline aldı, masaya şöyle bir baktı ve “Adam başı 40 milyon” dedi.


Evet, aynen böyle dedi ve kahkaha tufanı koptu.


“Bende sadece 35 milyon var ho ho!”, “Hepimiz milyoneriz, hatta milyarderiz ha-ha” gibi espri düzeyi çok düşük olsa da yaralayıcı pek çok laf edildi.


İnsan parasından utanır mı, utanmaz ama kendimizi hakikaten fena hissettik.


Ve o anda istedik ki; biz o masadan uçup gidelim, yerimize memleket yönetimine değerli katkılarda bulunmuş, gelmiş geçmiş tüm sorumlular oturtulsun...


Ve başlasınlar yine “Haydi Türkiye ileriii.”

Yazarın Tüm Yazıları