1 milyon çocuk, sütünü ne zaman içecek

DSP'den istifa eden eski Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin başlattığı çok güzel bir proje vardı: ‘‘Bir milyon çocuğa süt kampanyası.’’

Gemici ile birlikte geçtiğimiz mart ayında Diyarbakır'da kampanyayı yerinde görmek fırsatını bulmuştum.

Ziyaret ettiğimiz Fatih İlköğretim Okulu'nda küçük öğrencilerin karton kutuları başlarını dikip içmeleri hepimizi nasıl mutlu etmişti.

Kampanyanın ne olduğuyla ilgili bir hatırlatma:

Sosyal Yardımlaşma ve Teşvik Fonu'nun katkısıyla gerçekleştirilen kampanya çerçevesinde, İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır'da okul döneminde her gün 1 milyon yoksul çocuğa süt temin ediliyordu.

Geçen yıl okullar açılmadan yapılan ihaleye sekiz firma katılmış ve aralarında dört ili paylaşmıştı.

Dimes, Sütaş, Akgıda, DanoneSA, SEK, Nestle-Mis, Mansan ve Pınar tarafından verilen süt 1 milyon öğrenciye ulaştırılıyordu.

Gemici'nin hedefi 2 milyon öğrenciye süt içirmekti.

Sonra ne oldu?

Gemici gitti, yerine Melda Bayer geldi.

Geçenlerde gazetelerde ‘‘1 milyon çocuğa süt verilmeyecek’’ diye bir haber.

Okullar açılmadan önce yapılması gereken ‘‘süt ihalesi’’ ertelenmiş.

Nedeni şu: Bayer, kampanyayı inceliyormuş.

Avrupa'da süt tüketimi kişi başına 94 litre iken, Türkiye'de sadece 24 litre.

Bu yüzden Gemici'nin kampanyası, yeterli beslenemeyen çocuklarımız için son derece önemli.

İşin bir başka boyutu da, süt tüketiminin doğuda ve güneydoğuda hayvancılığın canlanmasına büyük katkıda bulunacağı.

Devlet Bakanı Melda Bayer'in bunları gözönüne alarak, ihale kararını bir an önce alması gerekiyor sanırım.

Zabıta poşet dağıtıyor

KADIKÖY Belediyesi, e-postama gönderdiği fotoğraflarda görüldüğü gibi köpek sahiplerine kağıt poşet dağıtmaya başlamış. Fenerbahçe'den Bostancı'ya kadar olan sahil şeridinde başlatılan bu uygulama sabah 7.30 ile 9.30 arasında. Belediyenin verdiği bilgiye göre bu uygulama devam edecekmiş. Esasında, Zabıta Kanunu'na göre çevreyi kirletmenin cezası 54 milyon 560 lira. Ancak zabıtalar şimdilik, köpek sahiplerini sadece uyarıp, poşet öneriyor.

Erdoğan, ‘edepsiz’i zabıttan sildirdi

GEÇEN hafta bu sütunda yer alan ‘‘Kadıköy'ün envanteri bir yıl sonra’’ yazısı üzerine okurlardan hayli faks ve e-mail geldi.

Burada küçük bir açıklama yapmak zorundayım: Yazıdaki amacım Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ün icraatını anlatmak değil, sadece belediyenin Kadıköy'ü depreme nasıl hazırladığına ilişkin bilgi vermekti.

Yazı üzerine Kadıköy Belediye Meclisi üyesi Ercan Erdem ‘‘Siyasete Girilir mi’’ başlığını taşıyan kitabını göndermiş.

Aynı zamanda ANAP İlçe Başkanı olan Ercan Erdem, 1997-98 yılları arasında Güneş Taner'in siyasi danışmanı olmuş.

Erdem ayrıca Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi de.

Kitabında, her iki meclis üyesi olarak anılarından sözediyor.

AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın çocuklarına bir işadamının sağladığı burs nedeniyle gündeme geldiği bu günlerde, Erdem'in özellikle İstanbul'un eski belediye başkanıyla ilgili anılarını okumak ilginç.

Mesela kitabın bir yerinde, İstanbul'da 1996 yılında yapılan Habitat II Konferansı için hazırlanan İstanbul CD-Rom'uyla ilgili bir pasaj var.

CD-Rom'da bazı devlet adamlarından bahsedildiği halde Atatürk'ten neden hiç bahsedilmediğini soran Ercan Erdem'e eski İstanbul belediye başkanı ‘‘edepsiz’’ demiş.

Daha sonra meclis zabıtlarında ‘‘edepsiz’’ yok edilmiş.

Erdem'in Habitat II ve Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili diğer bir anısı da şöyle:

İstanbul'da Habitat II Konferansı yapılacak ancak şehrin belediye meclis üyeleri dahi konferansın nasıl yapılacağını, belediyenin hangi aşamada devreye girdiğini bilmiyor.

Erdem bunları soruştururken, Recep Tayyip Erdoğan'ın konferans için New York'a gittiğini öğreniyor.

Aradan bir süre geçiyor ve günün birinde Recep Tayyip Erdoğan, televizyonda şöyle bir açıklama yapıyor: ‘‘Biz HABİTAT'ın ev sahibi değiliz.’’

Bunun üzerine Ercan Erdem mecliste ‘‘Madem Belediye Başkanı ev sahibi olmayacaktı, neden New York'a gitti. Gezmeye mi’’ diye soruyor. Yer yerinden oynuyor.

Erdem'in, Erdoğan ile ilgili anlattıklarının yorumunu sizlere bırakıyorum.

Kitabın başlığına gelince.

‘‘Siyasete Girilir Mi’’ sorusuna Erdem ‘‘evet’’ cevabını veriyor.

‘‘Aktif siyasetin içinde olmak ve çeşitli platformlarda fikrinizi söylemek, onları savunmak bu ülke için yapacağınız en önemli işlerden biridir.’’
Yazarın Tüm Yazıları