1.6 trilyon dolarlık patronlara AB mektubu

ECZACIBAŞI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’nin Dublin Büyükelçiliği’nde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün kulağına birşeyler fısıldıyor.

Sonra da bir köşeye çekilip, 15-20 dakika kadar başbaşa konuşuyorlar.

Eczacıbaşı, Gül’den Avrupa Birliği’nden (AB) müzakere tarihi almayı beklediğimiz Aralık 2004’e dönük bazı lobi çalışmaları için destek istiyor:

‘Efendim ben European Round Table (ERT-Avrupa Yuvarlak Masası) üyesiyim. TyssenKrupp’un Başkanı Gerhard Cromme’nin başkanlığını yaptığı ERT’nin AB üzerinde büyük etkisi var. Sizden ricam Başkan’a bir mektup yazıp, resmi olarak desteğini istemeniz. Amacım bu Yuvarlak Masa’dan ‘Türkiye’ye destek bildirisi’ çıkarmak. Sizden gidecek mektup, onları daha da etkileyebilir.’

Abdullah Gül
, Eczacıbaşı’nın talebini daha da ileri götürüyor:

‘Siz hiç merak etmeyin. Sayın Başbakan’a da bu talebinizi ileteceğim. Hem Sayın Başbakanımız, hem de ben ayrı ayrı mektup göndeririz. Hatta siz bize Avrupa Yuvarlak Masası’nın tüm üyelerinin (50 üyesi var) isim ve adreslerini iletirseniz, mektubu tümüne yollar, destek isteriz.’

Gül
’den aldığı mesaj, Bülent Eczacıbaşı’yı memnun ediyor, hemen kendilerine Avrupa Yuvarlak Masası üyesi olan Avrupa’nın 50 süper patronunun isim ve adres listesini göndereceğini belirtiyor.

Peki nedir bu Avrupa Yuvarlak Masası?

Avrupa Yuvarlak Masası, kısa adıyla ERT, ‘Avrupa sanayinin güçlenmesi, Avrupa’da istihdamın ve gelir düzeyinin yükselmesi doğrultusunda politika alternatifleri oluşturmak, AB Komisyonu’nun yaptığı çalışmaları izlemek ve gerektiğinde yine aynı amaçla bu politikaların oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla’ 1983’te kuruldu.

TyssenKrupp’un Başkanı’nın yönettiği ERT’de Unilever’den Fiat’a, Renault’tan Shell’e, Lufthansa’dan BP’ye, Pirelli’den Siemens’e kadar 50 dünya devinin zirvesindeki isimler yer alıyor. ERT etrafında toplanan dev kuruluşların toplam cirosu 1.6 trilyon doları, çalışanlarının sayısı da 4 milyon kişiyi buluyor.

Türkiye ise ERT’de 1991’den beri tek üye ile temsil ediliyor. ERT, AB üyesi olmayan tek üyelik koltuğunu Türkiye’den Profilo Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Jak Kamhi’ye verdi. Kamhi, ERT’de Türkiye’ye bir koltuk daha kapmak için cok uğraştı, ancak kabul ettiremedi.

Uzun süre ERT’de etkin çalışmalar yapan, Türkiye’nin sesini yükselten Jak Kamhi görevi bırakınca, yerine Bülent Eczacıbaşı yerleşti. Eczacıbaşı, aynı zamanda Genişleme İş Konseyi’nin de başkanlığını üstlendi.

Eczacıbaşı, ERT’nin AB Komisyonu üzerindeki etkisini çok iyi biliyor. Yeni girdiği ERT’deki buluşmalarda Türkiye’nin sesini daha gür yükseltmeye çalışıyor. ERT’nin yayınlayacağı ‘Türkiye’ye destek bildirisi’nin AB üzerinde olumlu etkisi olacağına inanıyor. Bu konuda kendisine ERT’de en büyük desteği Unilever’in Başkanı Antony Burgmans veriyor. Portekiz’de yapılacak toplantılarında Türkiye ile ilgili bir kitapçık dağıtmayı planlıyorlar. Mektup önerisini de birlikte geliştiriyorlar.

Eczacıbaşı ve Burgmans, Erdoğan ve Gül’ün vereceği destekle amacına ulaşırsa Alman’ı, İngiliz’i, Fransız’ı, yani Avrupa’nın 50 dev şirketinin zirvesinde bulunanlar şöyle diyecek: ‘Türkiye’ye AB tam üyeliği için Aralık 2004’te müzakere tarihi verilmesini istiyoruz.’

Burgman-Eczacıbaşı
ikilisi bastırsın... 50 imzalı bildiri yayınlansın, AB’deki büyük lobi savaşından galip çıkalım... Türkiye’nin önü açılsın...

23 Nisan çocuklarımıza, ulusumuza kutlu olsun.

Renkli kapıların sırrı

GEÇEN haftaki İrlanda gezisinden bir küçük not... Gerek Dublin, gerekse Arklow yolunda görebildiğimiz yerleşim merkezleri, bizi kıskandıracak düzene sahip bulunuyor. Kimse evine, iş merkezine kafasına göre renk seçemiyor, renk uyumu sağlanıyor. Bu uyumu konutların kapıları bozuyor.

Eczacıbaşı Vitra Tiles Ireland’ın İrlandalı Genel Müdürü Robert Hickson’a, kırmızıdan yeşile, maviden sarıya çarpıcı renklerle boyalı kapıları soruyorum, bir hikayeyle yanıt veriyor: ‘Evlerimizi birbirinden ayırmak pek mümkün değil. İrlandalılar’ın da çok alkol kullandığı bilinir. Halk arasında anlatılan yaygın hikayeye göre, sarhoşken insanların evlerini kolay bulabilmeleri için kapıların farklı renklerde olmasına özen gösterilmiş. Bu yüzden her evin kapısı farklı renktedir.’

İlginç değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları